Dışişleri Bakanı Fidan, Antalya Diplomasi Forumu'nun ardından basın toplantısında konuştu: (3)

TAKİP ET

"(Bölge ülkeleriyle kurulan DEAŞ'la mücadele mekanizması) Burada nihayete yaklaşmış durumdayız. İnşallah en kısa sürede bunu arazide de hayata geçireceğiz diğer ülkelerle beraber" - "(İsrail'in Gazze'ye saldırıları) Günün sonunda daha büyük sermayenin ve siyasal gücün biriktiği Avrupa'dan ve Amerika'dan gelen destek kesilmediği sürece bu insanlık suçunun, soykırımın sona ermeyeceği gerçeği ortada"

quot;Global İletişim Ortağı" olarak yer aldığı, Belek Turizm Bölgesi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen 4. Antalya Diplomasi Forumu'nun (ADF) son gününde düzenlenen basın toplantısında konuştu.

Hitabının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fidan, DEAŞ'la mücadele kapsamında bölge ülkeleriyle kurulan ortak mekanizmaya ilişkin bir soru üzerine, bu konuyla ilgili çalışmaları sürdürdüklerini, en son geçen hafta Ankara'da heyetlerin bir araya geldiğini, mekanizmanın nasıl somutlaştırılacağı konusunda çalışmalar yapıldığını belirtti.

Fidan, "Burada, nihayete yaklaşmış durumdayız. İnşallah en kısa sürede bunu arazide de hayata geçireceğiz diğer ülkelerle beraber." ifadelerini kullandı.

İsrail'in Filistin'de yaptığı soykırıma tepkilere ilişkin Fidan, herkesin "değişen derecelerde bir itirazı" olduğunu vurguladı.

Fidan, bunların bazılarının açıktan, kimisinin ise kapalı kapılar ardında söyleyebildiğini belirterek, Birleşmiş Milletlerde (BM) yapılan oylamada 156 devletin İsrail aleyhinde oy kullandığını hatırlattı.

Buradaki temel sorunun, dünyanın neredeyse tamamının hemfikir olduğu bu sorunun durdurulamaması olduğunu vurgulayan Fidan, "İşte dünyanın karşı karşıya olduğu meşruiyet krizi, sistem krizi tam da burada kendini gösteriyor. Onun için başından beri Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği 'Dünya beşten büyüktür.' ve 'Dünyanın yeni bir adil düzene ihtiyacı var.' eleştirisi burada kendisini gösteriyor." şeklinde konuştu.

Muhataplarının, İsrail üzerinde savaş dışında bir etki alanı kullanarak güç kullanacak tek ülkenin ABD olduğu konusunda hemfikir olduğunu belirten Fidan, şunları kaydetti:

"Şu ana kadar özellikle (eski ABD Başkanı Joe) Biden döneminde başlayan politikalarla mevcut soykırımın devam etmesi Amerikan desteğiyle mümkün olmuştur. Sayın (ABD Başkanı Donald) Trump, iktidara gelirken yaptığı girişimle bir ateşkes sağlanmasına vesile olmuştur. Beklentimiz şu anda Başkanlık Ofisi'ndeyken kalıcı barışın sağlanmasına yönelik de adımlarının atılması. Bütün diplomatik çevreler şunda hemfikir. Amerika'daki yeni yönetimin, bu konuda daha fazla bilgilendirilmesi; devam eden bu savaşın risklerinin daha fazla anlatılması gerekiyor."

- ABD ile ilişkiler

Fidan, ABD-Türkiye ilişkileri kapsamında, İsrail'in bölgedeki tehdidi nedeniyle Suriye'de güvenliğin tesisi amacıyla atılan son adımlar hakkındaki soruya yanıtında, ABD'deki Trump yönetimiyle görüşmelerinin giderek daha da artan bir tempoyla devam ettiğini söyledi.

ABD'nin de "Türkiye gibi 360 derece bir dış politika meşguliyet alanı" olduğunu kaydeden Fidan, Trump yönetiminin bir taraftan yeni atamaları yapmak ve dosyaları devraldıkça kendi perspektifinden yeni politika geliştirmekle meşgul olduğunu dile getirdi.

Fidan, "Bu dönemde açıkçası Suriye ile ilgili belli politik tercihlerin netleşmesi sürecinde biz gerekli görüşmelerde bulunduk. Bulunmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Önceki ABD yönetiminde başlayan süreçler ve mekanizmalar ile yeni yönetimle yürüyen çalışmaların bulunduğunu aktaran Fidan, "terörle mücadele ve Suriye'nin toprak bütünlüğü ve egemenliği başta olmak üzere DEAŞ'la mücadele konusu, PKK'nın işgalinin sona ermesi, silahsızlandırılması gibi birçok konuda Türkiye'nin tavrının net olduğunu" hatırlattı.

Fidan, bu konuyu "bölgede mevcudiyeti bulunan Amerikan varlığıyla yeni yönetim döneminde nasıl götürebileceklerine yönelik çalışmaların sürdüğünü" vurguladı.

- "Akdeniz'de devam eden bu ilişki trafiğini yakından takip ediyoruz"

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) İsrail ile yakın ilişkileri ve GKRY'nin bazı Batılı ülkelerle yaptığı askeri anlaşmalara ilişkin soruya yanıt veren Fidan, "Akdeniz'de devam eden bu ilişki trafiğini yakından takip ediyoruz. Bir kısmı normal ulus devletlerin birbiriyle olan ilişki sınıfına girebilir. Bir kısmının da Türkiye'ye karşı belli bir güvenlik ve politik ve ekonomik cephe oluşturma arayışı var. Bunları çok yakından takip ediyoruz. Gerekli uyarıları, girişimleri yeri geldiğince yapıyoruz bu konuyla alakalı." değerlendirmesinde bulundu.

Fidan, İsrail'in Gazze'ye saldırıları karşısında İslam ülkelerinin caydırıcı bir yaptırım uygulayıp uygulamayacağına ilişkin soruya yanıtında, birkaç ülke dışında İslam ülkelerinin İsrail'le ilişkilerinin olmadığını, bu nedenle manevra alanının bulunmadığını söyledi.

- "Gazze hassasiyeti kesinlikle sona ermemeli"

İsrail'e yönelik farklı adımların atılması yönünde arayışlarının sürdüğünü vurgulayan Fidan, "Ama günün sonunda daha büyük sermayenin ve siyasal gücün biriktiği Avrupa'dan ve Amerika'dan gelen destek kesilmediği sürece bu insanlık suçunun, soykırımın sona ermeyeceği gerçeği ortada." dedi.

Bakan Fidan, bu durumun uluslararası sistemde kısa vadede olduğu gibi, orta ve uzun vadede de farklı biçimlerde maliyet üreteceğini belirterek "Bu konudaki çalışmalar devam ediyor. Ama Gazze hassasiyeti kesinlikle sona ermemeli." ifadelerini kullandı.

- Avrupa Birliği

Türkiye'nin son 20 yılda oluşturduğu stratejik birikimi nasıl değerlendireceği ve bu birikimi Türkiye'nin bölgesel etkisini artırmak için nasıl kullanacağına ilişkin soruya yanıt veren Fidan, Türkiye'nin stratejik aklı ve zihninin, tarihinden, kültüründen, değerlerinden, toplumsal sosyolojisinden, etkileşiminden ortaya çıktığını söyledi.

Fidan, bu stratejik aklın, iradenin, vizyonun uluslararası politikaya yansıması için güçlü ve istikrarlı bir liderliğe ihtiyaç olduğunu vurgulayarak "Bulunduğumuz bölgede ya Avrupa Birliği gibi uzun dönemli, değişmeyen, kurallara bağlanmış, liderlerden bağımsız kendi kendine işleyen bir yapı ya da Türkiye gibi gerçekten güçlü ve istikrarlı liderlik üzerinden yürüyen bir dış politik davranışın olduğunu görüyoruz. Tabii Avrupa Birliği, Türkiye'yi kendi içine almayı tercih etmedi." değerlendirmesini yaptı.

Bakan Fidan, Türkiye, Çin, Japonya, Rusya, Güney Kore, Brezilya ve Hindistan gibi ülkelerin hem güçlü dostlukları, hem de istikrarlı ve güçlü liderlikleri olduğu sürece dış politikada yapıcı ve etkili rol oynayabildiğini dile getirdi.

- Türkiye ve İslam ülkelerinin İsrail'e karşı atabileceği adımlar

İsrail'in Gazze'deki saldırılarını durdurmak için Türkiye'nin daha etkili adımlar atıp atamayacağına ilişkin soruya yanıt veren Fidan, Türkiye'nin başından beri "kendi etki alanında bulunan bütün eylemleri yaptığını" vurguladı.

Fidan, "İkili ilişkiler zemininde büyükelçiyi geri çekmekten ticari ilişkileri kesmeye kadar bütün adımları attık. Çok taraflı ilişkiler zemininde özellikle İslam İşbirliği Teşkilatında (İİT), D8'de, Avrupa Birliği platformlarında, Arap Ligi'nde neler yapılabilir? Onlarla ilgili çok ciddi çalışmalar var." ifadelerini kullandı.

Bakan Fidan, "AB ve ABD'nin açıktan destek verdiği bir soykırımı, İslam ülkelerinin kendi ortaya koyduğu müşterek tavırlarıyla bir noktaya kadar etkileyebildiğini" kaydederek "Bundan sonra belki İslam ülkelerinin, İsrail üzerinde değil Amerika üzerinde diplomatik çalışma ve çaba göstermeye devam etmeleri daha uygun olur diye değerlendiriyorum." diye konuştu.

Suriye'nin yeniden inşasında Azerbaycan'ın rolüne ve Azerbaycan'da İsrail ve Türk yetkililer arasında yapılan "çatışmasızlık mekanizması" görüşmesinin sonucu hakkındaki soruya yanıtında Fidan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in özellikle Suriye konusunda Türkiye ile yakın istişarelerde bulunduğunu, Suriye'nin istikrarına, ekonomisine, altyapısına, güvenliğine birlikte nasıl katkıda bulunacaklarına yönelik istişarelerin devam ettiğini aktardı.

Bakan Fidan, bu konuda Azerbaycan'ın yaptığı ve yapacağı her türlü katkının değerli olduğunun altını çizdi.

- Afrika ülkeleriyle ticaretin geliştirilmesi

Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle ticari ilişkilerini nasıl geliştirdiğine ve tarım alanındaki tecrübelerini Afrika'yla nasıl paylaştığına ilişkin soruya yanıt veren Fidan, Türkiye'nin 40'tan fazla Afrika ülkesinde büyükelçiliğinin bulunduğunu hatırlattı.

Fidan, Türkiye'nin Afrika'yla özellikle Türk şirketleri üzerinden yürüttüğü büyük bir ilişki trafiği olduğunu ve ciddi yatırımlar yapıldığını ancak "iş geliştirme kavramı etrafında bazı sorunların bulunduğunu" söyledi.

Bakan Fidan, "Afrika'daki iş ortamlarını, bu madencilik olur, tarım sektörü olur, sağlık sektörü olur, enerji sektörü olur, buralardaki iş geliştirmeyle ilgili hem bilgi hem ilişki biraz daha geliştirilmeye açıkçası muhtaç. Bu çift taraflı olması gereken bir şey." dedi.

Afrika ülkelerinde özellikle siyasi istikrarını ve birliğini sağlamış olan ülkelerin dünya ticaretine, ekonomisine çok yoğun bir açılımının olduğunu gördüklerini ifade eden Fidan, "Bu açılımın giderek daha yapısal platformlarda kendisini bulmaya başladığını görüyoruz. Ama çok dinamik bir süreç var." şeklinde konuştu.

Antalya'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Bakanlar Komitesi (Gazze Temas Grubu) Toplantısı'nda mevkidaşlarıyla bir araya geldiğini anımsatan Fidan, mevkidaşlarıyla daha sonra Avrupa Birliği'nden ve BM Güvenlik Konseyi'ndeki daimi üyelerden temsilcilerle genişletilmiş toplantı yaptıklarını ve şu ana kadar yaptıkları çalışmaları değerlendirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Şu ana kadar yaptığımız çalışmalar nelerdi? Etkisi ne oldu ne olmadı? Yani çalışmalar yoğun, iyi, gayretli. Herkes aynı fikirde, hiçbir sorun yok. Ama etkisi konusunu az önce tartıştık. Sebeplerini de izah ettik. Bunun üzerine daha ne eklenebilir? Nasıl daha yaratıcı stratejilere başvurulabilir? Bununla ilgili bir eylem kağıdı hazırladık. Bu şimdilik kendi aramızda. Müsaadenizle bunu kamuoyuyla paylaşmayayım. Faaliyetler ortaya çıktıkça bunu göreceksiniz."

Fidan, her bir muhatabının, mevkidaşının inanılmaz derecede çalıştığını ve bu konuya sonuna kadar sahip çıktıklarını ifade etti.

"Bizim kadar meselenin endişesini taşıyorlar. Özellikle konuya çok yakın olan, sadece Filistinlilerin katledilmesinden dolayı duyduğu rahatsızlığı taşımayan aynı zamanda kendi ülkesi de risk altında olan çevre ülkelerin, başta Mısır ve Ürdün olmak üzere, bu aktörlerin daha fazla endişe içinde olduğunu görüyoruz." diyen Fidan, bu ülkelerin uluslararası ve bölgesel platformlarda kendilerine destek verildiğini gördükçe duygulandıklarını aktardı.

Geçen yıl ertelenen Japonya ziyaretine ilişkin soru üzerine Fidan, Japonya'nın Türkiye için önemli bir ortak olduğunu belirterek, bu ülkeye ziyaret gerçekleştirmeyi düşündüğünü dile getirdi.

(Bitti)

Antalya Diplomasi Forumu Dışişleri Bakanı Hakan Fidan terör örgütü DEAŞ