Lübnan'daki su kaynaklarının kuruması ülkede tarım ve çevre sağlığını tehdit ediyor
Beyrut - Jeoloji mühendisi Mahmud el-Cemal: - Beyyada'nın kuruması bölge için bir felaket - Baalbek Belediye Başkanı Ahmed Tufeyli: - Mısır için Nil ne demekse, Baalbek için de Beyyada ve Ras el-Ayn su kaynakları o demek - Enerji Bakanlığına bağlı Lübnan Ulusal Litani Nehri İdaresi'nin 2025 yılı raporuna göre, ülkedeki su krizi her yıl daha da büyüyor
Beyrut En Son Dakika Haber - Son 65 yılın en şiddetli kuraklığını yaşayan Lübnan'da, birçok tarihi su kaynağının tamamen kuruduğu, bunun da başta tarım, içme suyu ve çevre sağlığı olmak üzere geniş bir insani kriz tehdidi oluşturduğu uyarıları yapılıyor.
Kuraklıktan en çok etkilenen bölgelerin başında Lübnan'ın doğusundaki tarihi Baalbek kenti geliyor. Kentin binlerce yıldır su kaynağı olan Beyyada pınarı ve ona bağlı Ras el-Ayn havzası ilk kez tamamen kurudu. Bu durum bölgedeki tarımsal üretimi ve içme suyu teminini durma noktasına getirdi.
Lübnan halkı, Baalbek kentinin ortaya çıkışını tarih boyunca su ve tarımın ana kaynağı ve medeniyetlerin beşiği olan Beyyada'nın hediyesi olarak niteliyor.
Tarihsel kaynaklara göre, Beyyada pınarı, Roma İmparatorluğu’nun Baalbek kentini tapınaklarını inşa etmek ve şehri geliştirmek için seçmesinin başlıca sebebi olarak biliniyor.
O dönemde ana su kaynağı olan Beyyada, tarihi tapınaklara su taşımak için inşa edilen kanallarıyla günümüze kadar Baalbek’in arkeolojik yapılarıyla birlikte anılır oldu.
Su kaynağının kıyısında oluşan Lübnan’ın en büyük doğal turistik parkının yanı sıra Beyyada, tarım arazilerinin sulanması ve evlere su sağlanmasında da hayati bir rol oynadı.
Ancak son yıllarda yaşanan kuraklık ve suyun hızla çekilip kurumasıyla, bu canlı ve hayat dolu manzara tamamen tersine döndü; pınarın yanı sıra Beyyada su pınarından beslenen Beyyada göleti ve Ras el-Ayn nehri de kuruyarak çorak araziye dönüştü.
Yaşanan doğal facia sonucunda, gölet ve nehirdeki vahşi yaşam yok olurken, su kaynağının sakinleri olan balıklar, kazlar, ördekler yok oldu.
Yerel raporlara göre Baalbek’te bazı evlere haftalarca su verilemiyor, su dağıtımında adaletsizlik oluştuğu belirtilirken, bu nedenle birçok kişi su temizliği açısından güvenilir olmayan yerlerden su satın almak zorunda kalıyor.
Gözlemciler, pınarların kurumasını Lübnan’daki genel kuraklık durumuna bağlıyor. Bu kuraklığın nedeni olarak da azalan yağış miktarları, sürdürülebilir su politikalarının yokluğu, yeraltı suyunun rastgele tüketimi ve iklim değişikliği gösteriliyor.
- Beyyada'nın kuruması bölge için bir felaket
Jeoloji mühendisi Mahmud el-Cemal, AA'ya yaptığı açıklamada, Beyyada'nın Romalıların Baalbek’teki tapınakları inşa etmeye yönelmesinin ana nedeni olduğunu söyledi.
Cemal, Beyyada'nın kuruması bölge için bir felaket. değerlendirmesini yaparak, bunun kenti tarih boyunca en önemli su kaynağından mahrum bıraktığını vurguladı.
Pınarın önemine işaret eden Cemal, Baalbek’i ziyaret eden ünlü Faslı seyyah İbn Battuta’nın Baalbek, bahçeleri ve Ras el-Ayn pınarıyla bölgedeki hiçbir yere benzemez, yalnızca Suriye’deki Şam ovası ile karşılaştırılabilir. sözlerine işaret etti.
Cemal, Baalbek kalesi ve Ras el-Ayn birbirinden ayrı düşünülemez; Ras el-Ayn olmasaydı Baalbek tapınakları da olmazdı. değerlendirmesinde bulundu.
Jeoloji mühendisi Cemal ayrıca, bölgede başka bazı pınarların da kuruduğunu belirterek bunlara Şiliş pınarı ve Ayn Verdeyi örnek verdi.
- Baalbek, Beyyada'nın armağanıdır
Baalbek Belediye Başkanı Ahmed Tufeyli Beyyada pınarı ve Ras el-Ayn'ı, Baalbek’in tarihi ve turistik simgeleri olarak değerlendirerek, Mısır için Nil ne demekse, Baalbek için de Beyyade ve Ras el-Ayn su kaynakları da o demek. ifadelerini kullandı.
Tufeyli, pınarın kurumasının turizm ve tarım sektörleri üzerinde olumsuz etkileri olacağı yorumunu yaparak, bunun da “kentin toplumsal hafızasına” büyük zarar vereceği uyarısında bulundu.
Kaynağın yeniden canlandırılması için hızlı bir girişim gerektiğini vurgulayan Tufeyli, bunun da “projeler ve finansman” gerektirdiğine dikkati çekti.
- Lübnan'da su krizi her yıl giderek büyüyor
Enerji Bakanlığına bağlı Lübnan Ulusal Litani Nehri İdaresi’nin 2025 yılı raporuna göre, ülkede su krizi her yıl daha da büyüyor. Bunun nedeni olarak ise kaynak geliştirme projelerinin yetersizliği ve su kalitesinin korunamaması gösteriliyor.
Raporda kötü yönetim ve kirliliğin mevcut su kaynaklarının kullanılabilir miktarını dörtte birin altına düşürdüğünü ifade edilirken, Lübnan’ın kontrolsüz ve aşırı yeraltı suyu tüketimi, sürdürülebilir kaynak yönetiminin yokluğu nedeniyle büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu vurgulandı.
Ülkenin en büyük su rezervuarı olan Karun Gölü’ndeki su seviyesi de 1959’da barajın yapılmasından bu yana en düşük seviyeye indi. Resmi verilere göre, Karun’a gelen su miktarı 2025’te sadece 43 milyon metreküp olurken, geçmişte bu rakam en az 63 milyon metreküp, ortalama ise yağışlı yıllarda 233 milyon metreküptü.
Göldeki su seviyesinde yaşanan bu dramatik düşüş, gölden beslenen Abd el-Al hidroelektrik santralinin çalışmasının durmasına yol açtı.
Ülkenin doğusundaki Bekaa ilinin Zahle ilçesine bağlı Ancar pınarı da benzer şekilde kurudu. Resmi kaynaklar bunun başlıca nedeninin de yine yağış yetersizliği olduğunu bildirdi.
Ancar pınarı bölgedeki yeraltı ve yüzey sularının ana beslenme noktası olarak biliniyor.
Ulusal Litani Nehri İdaresi'nden 20 Haziran’da yapılan açıklamada, Ancar pınarındaki kurumanın “yağış eksikliği, yeraltı suyunun aşırı kullanımı ve entegre kaynak yönetiminin bulunmamasından kaynaklandığı açıklandı.
Açıklamada, bu durumun bölgedeki su, çevre ve tarımsal güvenliğini ciddi bir şekilde tehdit ettiğine işaret edildi.