Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (1)

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kendisine yönelik saldırıya ilişkin, "Eğer bu işin uzandığı her yere kadar dosdoğru bir soruşturma ve kovuşturma yapılırsa ne ala. Hiçbir problem yok. O güne kadar ben bu yükü kimsenin sırtına vuramam ama işin ucu bir yerlere gittiğinde tıkanırsa o zaman o bir yeri de bunun üstüne gitmeyeni de konuşmak benim hakkım olur." dedi.

Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, pazar günü TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen anma programına katıldığını anımsattı.

Önder'in, hayattayken, kendisine "Bir Cumhuriyet Şarkısı" filmini izleyip izlemediğini sorduğunu, izlemediğini öğrenince "İzledikten sonra görüşelim" dediğini aktaran Özel, filmi izledikten sonra görüştüklerinde Önder'in "Ben ölene kadar sana bir emanet vereceğim. O filmin senaryosunu ben yazdım." açıklamasında bulunduğunu dile getirdi.

AKM'deki program sonrası kendisine yönelik saldırıyı anımsatan Özel, "O evlat katili bizim canımızı yakamaz. Canımı yakan, o gün uzun uzun Sırrı Süreyya Önder'in yaptıkları, hayatı, barış, kardeşlik konuşulacakken saldırı konuşuldu. O yüzden sadece bir üzüntü içindeyim." ifadesini kullandı.

Saldırıyı kendilerine yazılmış "açık bir mektup" olarak niteleyen Özel, hiçbir siyasi partiyi, oluşumu bu işten doğrudan sorumlu tutmadığını, olayı araştırmanın, savcının, polisin ve devletin görevi olduğunu vurguladı.

Özel, "Eğer bu işin uzandığı her yere kadar dosdoğru bir soruşturma ve kovuşturma yapılırsa ne ala. Hiçbir problem yok. O güne kadar ben bu yükü kimsenin sırtına vuramam ama işin ucu bir yerlere gittiğinde tıkanırsa o zaman o bir yeri de bunun üstüne gitmeyeni de konuşmak benim hakkım olur." diye konuştu.

Saldırıya uğradığı ilk andan itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, siyasi partilerin genel başkanlarının, sivil toplum örgütlerinin ve sendikaların "geçmiş olsun" telefonu açtıklarını hatırlatan Özel, o andan bugüne kadar gösterilen "sorumlu dil" dolayısıyla herkese teşekkür etti.

Özgür Özel, "açık bir mektup" olarak nitelendirdiği saldırıya ilişkin, şunları söyledi:

"Birileri bize şunu söylüyor, diyorlar ki: 'Biz Türkiye'yi bir noktaya getirdik. Bir şeye karar verdik. Siz bu kararın önünde engelsiniz. Direniyorsunuz, itiraz ediyorsunuz. Hatta yaptığımız işi darbe olarak nitelendirip bu kurduğumuz planı bozmak için emek, mücadele veriyorsunuz, sokağa çıkıyorsunuz, meydanları dolduruyorsunuz. Her hafta bir yerde miting, her çarşamba bir yerde miting, sürekli gündemde tutuyorsunuz. Durun, oturun, Ankara'ya dönün ve partinizde oturun'. Bunu da çok net bir şekilde mektubu kalın kalın yazarak yollamış. Kimi yolluyor? Bir evlat katilini. Diyor ki: 'Evladını öldürmüş, sana mı kıymayacak? Evladını öldürmüş birinin eli sana değdi. Bugün eli boştu, yarın başka bir şey olabilir. Bu saldırıyı önceden gelip planlayıp görünerek sen beyanına bakma, o kendi ifadesidir. Bizim ifademiz şudur, onu biz yolladık, geçiş güzergahını biz bildirdik, onu iki saat orada biz beklettik ve sana sokakta saldırttık'. Yoksa AKM'de yanı başıma da oturtabilirlerdi onu. Diyor ki; 'Artık dönün. Partinizde oturun. Planımızı bozmaya, genciyle yaşlısıyla Türkiye'yi ayağa kaldırmaya, hakkınızı aramaya kalkmayın. Biz planı kurduk'. Bu mektubu yazdılar mı? Yazdılar. Yolladılar mı? Yolladılar. Okuduk mu? Vallahi okuduk. Bir cevabımız olacak mı? Olacak. Yarın akşam Beyazıt Meydanı'ndayız. Cumartesi Van'da, 19 Mayıs'ta İzmir'deyiz. Cevabımız budur. O evlat katilinin elini çıplak yollayana söylüyorum. Cesaretin varsa doldur da yolla. Hodri meydan."

- "Jammer" tartışması

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturmasında gündeme gelen "jammer" tartışmalarına da değinen Özel, jammerların eski İBB Başkanı Kadir Topbaş döneminde alındığını anımsattı. Özel, "Bugünkü Cumhurbaşkanı hangi ihtiyaçtan kullanıyorsa yarınki Cumhurbaşkanı da o ihtiyaçtan kullanıyor." değerlendirmesinde bulundu

CHP Genel Başkanı Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu yılın ocak ayında, dünkü evlat katili saldırgan İBB'ye gelip 'Koğuşta birlikte yattığım arkadaşlara talimat verildi. İmamoğlu'na suikast yapılacak. İhbar etmeye geldim.' demiş. Bakın nasıl bir koğuşta yatmış. Bu irtibatlı olduğu arkadaşları kimmiş? Bizimkiler polisi çağırıp iki polise vermişler. 'Alın dinleyin. Bu böyle iddiada bulunuyor'. Saraçhane'ye gelecek, kapıyı çalacak 'Ben iki evladın katili adamım, yeni çıktım içeriden 3 yıl, 4 yıl önce, koğuş arkadaşlarımla irtibatım devam ediyor. İmamoğlu'na suikast emri aldılar, bilginiz olsun' diyecekler. Savcı bey, bir baktın mı o koğuşa? O koğuş arkadaşları nerede? Bizim konumuz ne? Bizim konumuz, 'İmamoğlu'na suikast yapılacak' diyen adam dün herkesin gözünün önünde ana muhalefet liderine saldırıyor. Bu adamı birileri böyle kullanıyor."

(Sürecek)